Ekranın Ötesinde: Özgürlüğü Seçenlerin Yolculukları
Dijital göçebelik, sadece “internetten çalışmak” değil; aynı zamanda cesur bir yaşam tercihi. Bu yolculuğa çıkan herkesin hikâyesi birbirinden farklı: Kimi kurumsal hayattan kaçıyor, kimi dünyayı gezerken üretmek istiyor, kimi de sadece kendine daha uygun bir hayatın peşinde. Bu sayfada okuyacakların, dijital göçebe olmayı hayal edenler için ilham verici kurgusal hikâyelerdir. Gerçek insanlara dayanmıyor olabilir; ama gerçek bir dönüşümün nasıl yaşanabileceğini göstermek için tasarlandılar. Belki de bu satırlarda, kendi hikâyenin başlangıcını bulursun. 🌍
📖 Hikâyeler Neden Önemli?
“Bu hayat gerçekten mümkün mü?” sorusuna somut örnekler sunar. Korkuların, kararsızlıkların ve belirsizliklerin yalnızca sana özgü olmadığını gösterir. Farklı iş modelleri, ülkeler ve bakış açıları hakkında fikir verir. “Ben de yapabilirim” duygusunu ateşler. Şimdi gel, birkaç dijital göçebenin yolculuğuna yakından bakalım. 👇
Elif’in Hikâyesi: İstanbul Plazadan Bali Sahillerine
Meslek: UX / UI Tasarımcı
Önceki hayatı: Maslak’ta kurumsal ofis, her gün aynı trafik, aynı masa
Şu an: Bali’de, Canggu’da bir coworking alanında freelance çalışan bir dijital göçebe
Elif 29 yaşında, İstanbul’da iyi bir şirkette tasarımcıydı. Maaşı fena değildi, ama hayatı “toplantı – trafik – yorgunluk” üçgeninde sıkışmış hissediyordu.
Pandemiyle birlikte uzaktan çalışmanın mümkün olduğunu gördü ve aklındaki soru büyümeye başladı:
“Ben bu işi İstanbul’da yapıyorsam, neden Bali’de yapamayayım?”
Önce şu adımları attı:
- Birkaç ay boyunca freelance portföy oluşturdu.
- Upwork ve Behance üzerinden ilk yurtdışı müşterilerini buldu.
- Kurumsal işinden ayrılmadan, yan gelirini test etti.
- 6 aylık bir birikim yaptı, tek yön Bali bileti aldı.
Şimdi Elif’in bir günü şöyle geçiyor:
- Sabah sahilde yürüyüş 🌅
- Öğlene kadar odaklı çalışma (ABD ve Avrupa müşterileri için)
- Öğleden sonra surf dersleri, akşamları diğer göçebelerle tanışma
Elif’in cümlesi şu:
“Aslında masa değiştirmedim, bakış açımı değiştirdim. Artık yaptığım işten değil, yaşadığım hayattan motive oluyorum.”
Murat’ın Hikâyesi: Sınıf Öğretmenliğinden Online Eğitmenliğe
Meslek: Eski öğretmen, şimdi online kurs eğitmeni
Önceki hayatı: Devlet okulunda öğretmen, aynı şehir, sınırlı özgürlük
Şu an: Avrupa ve Asya arasında dolaşan, online platformlarda eğitim veren bir göçebe
Murat, 10 yıl boyunca sınıf öğretmenliği yaptı. İşini çok seviyordu ama dört duvar arasında sıkışmış hissetmeye başlamıştı.
Teknolojiye olan ilgisi sayesinde, önce YouTube’da küçük eğitim videoları çekmeye başladı.
Sonra bir şey fark etti:
Öğrenciler sadece okulda değil, internette de öğreniyorlardı.
Kendi bilgi ve anlatım tarzını online kurslara dönüştürebileceğini düşündü.
Attığı adımlar:
- Udemy’de ilk kursunu hazırladı: “Temel Matematik – Sıfırdan Başlayanlar İçin”.
- Discord’da küçük bir öğrenci topluluğu kurdu.
- Aynı zamanda özel derslerini tamamen online vermeye başladı.
Şimdi:
- 3 farklı online kursu var.
- Kurs gelirleri, eskiden aldığı maaştan daha yüksek.
- Bir ay Portekiz’de, bir ay Prag’da, bir ay da Antalya’da kalıyor.
Murat şöyle diyor:
“Ben mesleğimi bırakmadım, sadece sınıfımı büyüttüm. Artık öğrencilerim dünyanın dört bir yanından.”
Zeynep ve Can: Göçebe Bir Çiftin Hikayesi
Meslekler: Zeynep – Sosyal Medya Uzmanı, Can – Yazılımcı
Önceki hayatları: İstanbul’da bir kiralık dairede, haftalık izinlerle sınırlı tatiller
Şu an: Avrupa ve Asya’da 3’er aylık dönemlerle yaşayan göçebe bir çift
Zeynep ve Can’ın hayali, her zaman birlikte seyahat edebilecekleri bir yaşam tarzı oluşturmaktı. Ancak ikisi de ofis ortamında çalışıyordu. Önce Can, uzaktan çalışabileceği bir işe geçti, ardından Zeynep freelance sosyal medya yönetimi projelerine yöneldi.
Planları oldukça basitti:
- 1 yıllık bir deneme süreci geçireceklerdi.
- Türkiye’deyken uzaktan çalışmayı deneyeceklerdi.
- Sonrasında Schengen vizesi alıp 3 ay Avrupa’da, 3 ay Türkiye’de kalmayı planlıyorlardı.
Şu anda ikilinin en sevdikleri şehirler:
- Lizbon, Budapeşte, Tiflis, Antalya
Harcamalarını Notion’da ortak bir şekilde takip ediyorlar ve işlerini aynı kafede ama ayrı masalarda yürütüyorlar.
Zeynep’in dediği gibi: “Birlikte çalışmak zorunda değiliz, ama aynı özgürlüğü paylaşmak bizi daha da yakınlaştırdı.”
Deniz’in Hikâyesi: Üniversiteden Doğrudan Göçebe Hayata
Meslek: Junior frontend geliştirici
Önceki hayatı: Üniversite, yurt hayatı
Şu an: Henüz 24 yaşında, ilk işini tamamen uzaktan bulmuş bir dijital göçebe
Deniz bilgisayar mühendisliğinden mezun olurken, aklında tek bir şey vardı: “Ofiste sıkışmak istemiyorum.”
Staj döneminde uzaktan çalışan bir startup ile tanıştı ve bu deneyim ona yeni bir kapı açtı. Mezun olmadan önce kendine bazı hedefler koydu: LinkedIn ve GitHub profilini güçlendirmek, en az 3 proje ile portföy hazırlamak ve İngilizce sunum yapabilecek seviyeye gelmek.
Mezun olduktan sonra Avrupa merkezli, uzaktan çalışan bir teknoloji şirketinde iş buldu. İlk maaşıyla özel bir ofis kiralamak yerine Koşuyolu’nda bir coworking alanına üye olmayı tercih etti. Ardından, 3 ay boyunca İspanya’da yaşadı (remote work vizesiyle), oradan Portekiz’e geçti ve son olarak Gürcistan’da bir süre kaldı.
Deniz şöyle diyor: “Eskiden ‘önce kariyerimi kurup sonra gezerim’ derlerdi. Ben kariyerimi gezerken kuruyorum.”
Senin hikâyen burada başlayabilir! Bu hikâyelerin hepsi kurgusal, ama her biri gerçek bir dönüşümün mümkün olduğunu göstermek için yazıldı. Dijital göçebe olmanın sırrı, mükemmel bir plan, kusursuz bir zamanlama ya da sonsuz bir birikim gerektirmiyor. Aslında, ihtiyacın olanlar şunlar: öğrenmeye açık bir zihin, değişim için cesaret ve interneti sadece tüketmek değil, aynı zamanda üretmek için kullanma isteği. Bu sayfayı istersen şöyle değerlendirebilirsin: Gelecekte gerçekten dijital göçebe olan okurlarından gelen hikâyeleri buraya ekleyebilirsin ya da “Kendi Hikâyeni Gönder” adında bir bölüm oluşturarak e-posta veya form yönlendirmesi yapabilirsin.
Dijital Göçebeler için Topluluk ve Kaynaklar Nelerdir? TIKLAYINIZ.